House of Wisdom | Bilgelik Evi Berlin

Sanatçılar | Artists: Mohamed Abdelkarim, Burak Arıkan, Mahmoud Bakhshi, Yael Bartana, Mehtap Baydu, Kürşat Bayhan, Ekin Bernay, Burçak Bingöl, Nicky Broekhuysen, Hera Büyüktaşçıyan, Cansu Çakar, Ramesch Daha, Didem Erk, Viron Erol Vert, Işıl Eğrikavuk, Deniz Gül, Beril Gür, Lawrence Abu Hamdan, Ali Kazma, Yazan Khalili, Göksu Kunak, Fehras Publishing Practises, İstanbul Queer Art Collective, Mona Kriegler, Elham Rokni, Natascha Sadr Haghighian & Ashkan Sepahvand, Sümer Sayın, Erinç Seymen, Bahia Shehab, Walid Siti, Ali Taptık, Erdem Taşdelen, Özge Topçu, Ali Yass, Ala Younis, Eşref Yıldırım

Küratör | Curator: Collective Çukurcuma (Naz Cuguoğlu and Mine Kaplangı)

Açılış | Opening: 29 Nisan Cumartesi, April 29 Saturday, 18:00 – 20:00 Dzialdov, Maybachufer, 12047 Berlin
Açılış Performansı | Opening Performance: 29 Nisan Cumartesi, April 29 Saturday, 18:30 – 20:00 “Burn like the Sun” by Ekin Bernay, Stadt-Bibliothek Else-Ury

Sergi Tarihleri | Exhibition Dates:
30 Nisan – 4 Haziran 2017, Her pazar 12:00- 18:00
30 April – 4 June 2017, Sundays 12:00- 18:00

Kamusal Program | Public Program:

7 Mayıs Pazar | 7 May Sunday
An experimental and improvised music event curated by Daichi Yoshikawa

14 Mayıs Pazar| 14 May Sunday
18:00 – 20:00 – Book Launch and Conversation by Özge Topçu on her artist book “Alteration Museum”

4 Haziran Pazar| 4 June Sunday
17:00 – 18:00 – Book Launch and Conversation by Sümer Sayın on her artist book “Access”
18:00 – Open end – Performance by Göksu Kunak with Lulu Obermayer, Martin Hiendl and Xenia Taniko Dwertmann

—————-Please scroll down for English———————–

Makam ve mercileri, ne kadar taçlandırılmış ve kürklere bezenmiş olurlarsa olsunlar, kütüphanelerimize
kabul etmek ve bizlere nasıl okuyacağımızı, ne okuyacağımızı, okuduğumuza ne değer vereceğimizi söylemelerine izin vermek, bu sığınaklarımızın nefesi olan özgürlük ruhunu yok etmektir. Geri kalan her yerde geleneklere ve yasalara boyun eğebiliriz; burada ise asla.” Virginia Woolf, Kitap Nasıl Okunmalı?, 1925

Yüzyıllardır kütüphaneler, kaos ve düzen arasındaki gerilimde yer alan, hayata ve uzaya dair bilgileri düzenlemek, okumak ve yorumlamak için var olan mekanlar olarak algılanıyor ve zaman zaman politik önemleri göz ardı edilebiliyor. Bilgelik Evi örneğinde olduğu gibi, kütüphaneler aynı zamanda araştırma, öğrenme ve paylaşma merkezleri olarak da biliniyor. Bu sebeple de, halk kütüphaneleri, politik güç ve kültürel kimliğin inşası için önemli hale geliyor.

Halk kütüphaneleri, bilgiye ve kültürel mirasa özgür erişimin merkezleri olarak özgürlük için verilen politik mücadelelerde de önemli rol oynuyorlar. Kamusal alan olan bu kütüphaneler, bireylerin bir araya gelerek fikir paylaşımlarında bulunabileceği mekanlar olmasıyla da öne çıkıyor. İster istemez konuşma ve ifade özgürlüğü gibi konuları akla getiren bu kütüphaneler; İstanbul’da Gezi Parkı protestoları sırasında kurulan kütüphane ve iç savaşın devam ettiği Suriye’de geçen sene Darayya şehrinde kurulan “Gizli Kütüphane” örneklerinde de görüldüğü gibi toplumsal direniş, özgürlük ve eylem hareketlerinde de ayrı bir önem kazanıyor.

Biz de bu kütüphanelerin gücünden ve Foucault’nun arşivleri “ifadeleri oluşturan ve dönüştüren” sistemler olarak tanımlamasından yola çıkarak güçlü arşivsel bir dürtü hissediyor ve Türkiye’nin içerisinde ve dışarısında son dönemde şiddetini artarak deneyimlediğimiz bilgi sansürüne ve güncel sosyo-politik duruma ışık tutmak amacıyla, Berlin’de, konu üzerinde göz ardı edilemeyecek söylemi olan sanatçılar ve araştırmacılarla kendi arşiv-kütüphanemizi inşa ediyoruz. Varlıkları tehdit altında olan kitapların doğalarına felsefi, sosyolojik ve politik açılardan tekrar bakabilmeyi hedefleyen “Bilgelik Evi” sergisiyle soruyoruz: Arşivi yeniden, beraber düşünmenin sonuçları neler olabilir?

“Bilgelik Evi” sergisi, diğer mekanı, 1900’lü yıllardan beri kütüphane olan Stadt – Bibliothek Else-Ury kütüphanesinin 2. Dünya Savaşı’nda bir kısmı tahrip edilmiş binası ve kitapları sansürlenmiş bir kadından aldığı ismi ile okunduğunda tekerrür eden tarihe dair farklı açılımlar da vadediyor.

*Bilgelik Evi 8. yüzyılın başlarında Bağdat şehrinde farklı coğrafyalardan toplanmış, çeşitli dillerde felsefe, sanat, bilim ve tarih alanlarında yazılmış binlerce kitabın bulunduğu bir kütüphane olarak kurulmuştur. Her gün çatısı altında Arapça, Farsça, Latince, Grekçe ve İbranice’den dönemin en önemli felsefe ve bilim kitapları çevrilmiş ve bu sayede Bilgelik Evi farklı coğrafyalardan yüzyıllar boyunca izlenen bir araştırma merkezi haline gelmiştir.

Serginin seminer, performans ve konuşma programı kısa bir süre sonra açıklanacaktır. Bilgelik Evi, The Art Department, IFA ve STEP Travel Grants of European Cultural Foundation tarafından desteklenmektedir.

————————————————————————–

“To admit authorities, however heavily furred and gowned, into our libraries and let them tell us how to read, what to read, what value to place upon what we read, is to destroy the spirit of freedom which is the breath of those sanctuaries. Everywhere else we may be bound by laws and conventions-there we have none.” Virginia Woolf, How Should One Read a Book, 1925

Throughout centuries, libraries have been perceived as places where information on life and space are organized, read, and interpreted, but at certain times whose political significance are underestimated. As in the example of House of Wisdom*, libraries are also known as centers of research, learning, and sharing. Thus, public libraries have been important symbols of political power and formation of cultural identity.

They play a significant role in the political struggle for independence, as centers of democratic ideals, such as free access to cultural heritage and information. As public spaces, they are essential for bringing people together to share information. Touching upon the subjects of freedom of speech and thought, and as the examples of the library formed during Gezi Park protests in Istanbul and the “Secret Library” founded last year in Syria’s Darayya indicate, libraries become even more important during times of collective resistance and protests for freedom.

Based on the power of the libraries, and Foucault’s notion of the archive as “the general system of the formation and transformation of statements,” we follow our archival urge and build our own archive-library in Berlin. To shed light on the increasing levels of censorship on information and the current sociopolitical situation in and around Turkey, we invite artists and researchers to take part in the project. “House of Wisdom” exhibition, aiming to rethink the political nature of books, whose mere existence is under threat, asks: What could be the consequences of collectively rethinking the archive?

With the exhibition’s second location, Stadt-Bibliothek Else-Ury—a library founded in the 1900s, partially destroyed during the Second World War, and named after a woman whose books were censored—these relationships suggest new possibilities on understanding history that seems like repeating itself.

*House of Wisdom was a library founded in the beginning of the 8th century in Baghdad, where thousands of books in various languages from different regions, on philosophy, art, science, and history were housed. Researchers from different regions came together to make research, and work on techniques of translation, writing, and discussion.

The public program of the exhibition consisting of performances, conversations, and screenings is to be announced. House of Wisdom is supported by The Art Department, IFA (Institut für Auslandsbeziehungen) and STEP Travel Grants of European Cultural Foundation.

*Fotoğraflar / Photos by: Esen Küçüktütüncü

 

Leave a comment