Survival Kit

 YEKATERINBURG
Tarihler | Dates: 6 – 26 Ekim 2017| October 6 –  26, 2017
Açılış | Opening: Perşembe, 5 Ekim 2017 | Thursday, October 5, 2017

Yer | Place: Cultural Transit Foundation 12 Pushkina str. Yekaterinburg

ISTANBUL

Tarihler | Dates: 8 Eylül –  7 Ekim 2017 | September 8 – October 7, 2017
Açılış | Opening: Perşembe, 7 Eylül 2017| Thursday, September 7, 2017
Yer | Place: Space Debris Art – Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi, Hoca Tahsin Sk. No:15, 34425 Beyoğlu/Istanbul

Sanatçılar | Artists: Larissa Araz, Cansu Çakar, Özgur Demirci, Didem Erk, Dmitriy Filippov, Evgeny Granilshchikov, Dmitriy Lyashenko, Irina Petrakova, Marina Ragozina, Eşref Yıldırım

Küratörler | Curators: Collective Çukurcuma (Serhat Cacekli & Naz Cuguoğlu), Nikolay Alutin

“Survival Kit” sergisi, Türkiye ve Rusya gibi demokratik alandan kısıtlamalar yaşanan ülkelerde, sanat pratiklerinde kullanılan direkt olmayan incelikli yaklaşımlar üzerine odaklanıyor ve sanatçıları özsansür bağlamında olası hayatta kalma metodolojilerini araştırmaya davet ediyor.

“Survival Kit” çağdaş sanat için gelecekte zorunlu olabileceğini düşündüğümüz bir çerçeve oluşturmak ve yaşadığımız belirsizliği ortadan kaldırmak için bir girişim, bir beraber düşünme platformu olarak algılanabilir. Altı ay boyunca işbirliği ve diyalog içerisinde çalışan, Türkiye’den ve Rusya’dan beşer sanatçı, pratiklerinde “hemen göze çarpmama” fikrine odaklandı. Sergide yer alan çalışmalar, bu araştırma sürecinin sonucu olan, kamuflaj ve ironi gibi birbirinden farklı konu ve uygulamaları ortaya koyuyor.

Boşver (2017), Larissa Araz’ın 2017 yılının yılbaşı gecesi İstanbul’un ünlü gece kulüplerinden Reina’da gerçekleşen terörist saldırının ardından ürettiği bir masa oyunu. Çalışma, bu saldırı üzerine yayımlanan haberlerde yer alan belirsiz ve ilk bakışta farkedilmeyen farklılıklara odaklanıyor. Zira haberlerde saldırıyı gerçekleştiren kişilerden kimi zaman terörist, kimi zamansa saldırgan olarak bahsediliyor; saldırıda hayatını kaybeden kişilerse önceki olaylarda olduğu gibi şehit olarak anılmıyor. Bu bağlamda, masa oyunu sadece kelimelerdeki ufak bir değişikliğin toplumsal algıyı nasıl değiştirdiğini sorguluyor.

Cansu Çakar’ın Büyük Açılış (2017) isimli çalışması özsansür için bir hayatta kalma tekniği olarak “ayrıntı”ya odaklanıyor ve ayrıntıların izleyicinin dikkatini dağıtarak büyük pencereye odaklanmasını zorlaştıracağını akla getiriyor. Genel olarak, dikkat dağıtan bölüm ortadan kalktığında olayların özüne ulaşabiliyoruz. Sergilenen çalışma, kurdele figürleri arasında gizlenmiş bir köprü açılış töreninin resminden yola çıkıyor. Yekaterinburg’da tüm kompozisyonu ve İstanbul’da sadece kurdelelerden oluşan detayları sergileyen Çakar, bu iki şehir arasında görünmez bir bağ kuruyor.

Özgür Demirci’nin yerleştirmesi Gizli Kütüphane (2017) tarih boyunca çeşitli hükümetler tarafından sansüre uğramış kitapları bir araya getiriyor. Fiziki bir temsiliyet yerine, şablon baskı kalıplarını kullanan sanatçı, kitapların isimlerini ve izleyicileri e-kitap versiyonlarına ulaştıran QR kodlarını. Kitaplığa doğru yüründüğünde tetiklenen siyah ışığı kaynağı bu gizli koleksiyonun insan gözüyle görebilmesini sağlıyor.

Monologdan Hiç Çıkabiliyor Muyuz? isimli çalışmasında, Didem Erk farklı nedenlerle sansürlenmiş kitaplar üzerinde “bilinç akışı”tekniğini kullanıyor. Bu teknikle istemsiz hafızayı ortaya çıkarırken, yazma eylemini bir iç ses biçimi olarak kullanan sanatçı mümkün olan azami ölçüde özsansür’ü kısıtlamayı amaçlıyor. Sanatçının performansını gerçekleştirdiği kitaplardan biri olan bağımsız almanak “Yüzyılın Sonu”, yayımlandığı zaman, Sovyetler Birliği döneminde yasaklanan Rus roman ve yazılarını okuyucularla tekrar buluşturarak sansür perdesini kaldırmayı amaçlamıştı.

Dmitriy Filippov’un Bütün Yapabildiklerim (2017) başlıklı işi sanatçının kendini ifade yöntemleri üzerinde bir meditasyon. Projedeki sanatçı eşi ile arasındaki iletişim eksikliğinden esinlenen Filippov’un görsel günlüğü sanatçının kendisini günlük yaşamdan izole ettiği anları sunuyor. Gerçeklerden kaçış ve özsansür arasındaki benzerlikleri ortaya koyarken tecrit yoluya aydınlanmanın imkanlarını araştırıyor.

Evgeny Granilshchikov’un İsimsiz (Yerçekimi) (2017) isimli çalışması Rusya’nın yakın tarihinde travmatik ve önemli bir an olan 6 Mayıs 2012’de Bolotnaya Meydanı’nda gerçekleşen tutuklama olaylarına ışık tutuyor. Bu çalışmalarda izleyici, polis tarafından sürüklenen insanlara dair görüntülerle karşı karşıya kalıyor. Görünmeyen bir şey ya da biri tarafından engelleniyormuşçasına parçalara ayrılan vücutlar, alışılmadık pozlara bürünüyor ve sanki yavaşça yükselerek havaya karışıyor.

Dmitriy Lyashenko ‘nun katılımcı ögeler içeren yerleştirmesi Ülkenizi Yeniden Büyük Yapmanın Yolları (2017), izleyicileri Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’nin geçersiz kılınan bölümlerinden oluşan A4 boyutunda kağıtları katlayarak kendi savaş uçaklarını yapmaya davet ediyor. Savaş uçağı ve bombaların üzerinde yazılama geleneğini hatırlatan bu çalışma, militarizm ve otokrasi arasındaki ilişkilere dikkat çekerken bir yandan da devlet yasalarının kırılganlığına işaret ediyor.

Irina Petrakova’nın “Ortaya Çıkmak” (2017) isimli çalışması Adidas eşofmanı üzerinde bir direnç sembolünün nakış işi olarak seyirciyle buluşuyor. Nakış, eşofmanın içine işlendiği için izleyiciyi bir algı manipülasyonu ile baş başa bırakıyor. Dışarıdan bakan biri ,eşofmanın içinde dikilmiş bir şey olduğunu hissedebiliyor, ancak arkasındaki anlamı tamamiyle kavrayamıyor. Bilinen tek şey bir yerlerde bir direnişin yaşandığı ve gerçek imgenin içeride ve daha da önemlisi direnen kişinin vücuduna yakın bir yerlerde korunduğu oluyor.

Marina Ragozina’nın çalışması 2011-2016 seneleri arasında Rusya’da gerçekleşen sanat ve kültür alanındaki sansürlere odaklanıyor. Sanatçı, bu skandalları görselleştiren altı adet duvar takvimini hazırlamak için Rusya’nın en büyük medya denetleme kuruluşlarından biriyle işbirliği yaptı. Gökyüzünü andıran mavi bir arka planın üzerinde sergilenen çalışmalarda, politik, dini ve sosyal sansürü simgeleyen kırmızı bloklarlar ile sanatçı, yazar, yönetmen ve insan hakları aktivistlerini simgeleyen beyaz bloklar arasındaki sonsuz savaş dikkat çekiyor.

Kartpostallar (2017) serisinde Eşref Yıldırım, her iki ülkede sansüre uğrayan politik ifadeleri şifrelemek amacıyla Kiril’den ve Urduca’ya uzanan farklı alfabeler kullanıyor. Muhalefet grupları tarafından kullanılan sloganları dolaşıma sokan Yıldırım’ın kartpostalları, kullandığı medyumun anonimliği yardımıyla izleyicilere sınırlı bir şekilde de olsa kendini ifade etme şansı sunuyor. Turistik yerlerin görsel çekiciliğinden mahrum olsa da, Kartpostallar tipografik araçları ve fonetik oyunları kullanarak onların başlangıç noktaları ve varacakları yerlere dair ipuçları veriyor.

Daha fazlası için: http://survival-kit.art/


The exhibition “Survival Kit” sets out to raise questions on subtlety in artistic practices within countries that develop low intensity democracies, in this instance Turkey and Russia, and invites artists to research possible methodologies of survival in the context of self-censorship.

“Survival Kit” can be perceived as an attempt to remove the ambiguity by establishing a certain framework that may or may not be mandatory for contemporary art to function in the future to come. By collaborating for six months, five Turkish and five Russian artists researched different methodologies, such as camouflage and irony, to create works that  are both united by the idea of “subtle art” yet divided by their specific subjects & practices.

Nevermind (2017) is a board game by Larissa Araz that was created after the terrorist attack in one of the Istanbul’s famous nightclubs in the New Year’s Eve, 2017. News coverage of the terrorist attack had subtle nuances—calling the subject either terrorist, or attacker. The people who lost their lifes in the attack didn’t become martyrs like in the previous incidents  and terrorist attacks. The board game simply questions how a slight change in the wording  can be used to manipulate the public perception.

Cansu Çakar’s The Grand Opening (2017) focuses on the “detail” as a survival technique for self-censorship that can distract the viewer, taking them away from the whole. Generally  when the distracting whole is vanished, we can find the way that leads to the core. Exhibited  work depicts a picture of a bridge opening ceremony, hidden in the figures of ribbons. Showing the whole composition in Yekaterinburg, and only the ribbon details in Istanbul,  Çakar will link these two cities to each other.

Özgür Demirci’s installation Hidden Library (2017) brings together the books that were subjected to government censorship throughout the history. Instead of a physical representation, the artist uses glow-in-the-dark ink to inscribe the books’ names and the QR codes that are linked to the e-book versions of them, on the panel inside the bookcase. When walked towards to the bookcase, a motion detector triggers the black light that makes this hidden collection visible to the human eye.

In Do We Ever Get Out of the Monologue?, Didem Erk uses the technique of “stream of consciousness”, with books censored for different reasons. In order to expose involuntary memory, writing is used as a form of inner voice to free her from self-censorship to the maximum extent possible. Exhibited in the show, independent almanac “End of The Century” was published to revive Russian novels and essays that were banned during the Soviet Union.

Dmitriy Filippov’s All I Can Do (2017) is a meditation on self-expression. Inspired by the lack of communication between him and his artist pair in the project, Filippov’s visual diary keeps track of the artist’s isolation from his daily environment. Drawing similarities between escapism and self-censorship, Filippov investigates the possibility of revelation through isolation.

Evgeny Granilshchikov’s Untitled (Gravity) (2017) is connected to the arrests at Bolotnaya Square on May 6th, 2012, which was a traumatic and very important moment for Russia. We see people in moments, when they are grabbed by the police. That’s the reason for their strange poses—bodies seem to fall apart, because they are blocked by something or someone not present in the work, as if they were levitating.

Dmitriy Lyashenko’s participatory installation How to Make Your Country Great Again (2017) invites visitors to build fighter jets by folding the A4-sized papers that are composed of the overruled articles of the constitution of the Republic of Turkey. Reminding the tradition of writings on fighter jets and bombs, the work draws connections between militarism and autocracy while revealing the vulnerability of the constituting laws of the nation.

Irina Petrakova’s Coming Out (2017) is embroidery of a resistance symbol on Adidas tracksuit. As the embroidery is inside the tracksuit, it creates a manipulation of perception for the viewer. As an outsider, you can feel that there is something sewn inside, but you cannot really grasp the whole meaning behind it. All you know is that there is a resistance going on, while the real image is being kept safe inside, and more importantly, closer to the body of the one who resists.

Marina Ragozina collaborated with one of the biggest media monitoring systems in Russia to create six wall calendars of Russian scandals connected to acts of censorship in arts and culture from 2011 to 2016. On a clear blue-sky background, there are red blocks—political, religious, and social censorships—engaged in endless battles with white blocks—artists, writers, directors, and human rights activists.

In his Postcards (2017) series Eşref Yıldırım uses different alphabets ranging from Cyrillic to Urdu to cipher politically charged statements that are subject to censorship in both countries. In contrast to presenting only a limited number of avoided slogans by opposition groups, Yıldırım’s postcards offer people a chance to express their opinions with the help of the medium’s anonymity. Although lacking the visual charm of touristic landmarks, Postcards utilize typographical tools and phonetic plays to give hints about their origin as well as their destination.

For more : http://survival-kit.art/

 

Leave a comment